25 Ağustos 2010 Çarşamba

Şey bi konu vardı da

Hey you diye giresim var sana , giresim var da pek bi manidar başlangıç oldu ama olsun , zaten hiç bir şeyin başlangıcını iyi yapamadım hayatımda , devamını iyi getirdim hep.Kocaeli'ye gidiceğim haberini aldığımdan beri nası tepki vericeğimi bilemedim , ilk öğrendiğimde bir mallık dönemi yaşadım ama sonrasında oturup düşündüm , "lan salak sana zorla yazdırtmadılar sen isteyerek yazdın şimdi niye burun kıvırıyosun ki ha !?" dedim içimden ve bir nevi hazmettim oraya gitmeyi.
Gideceğim yer dağdaymış şöyleymiş böyleymiş , bunlar ileriki yazıların konusu blog , sana değinmek istediklerim başka , arada bana öyle bir ruh hali gelir ki en kötü en salak olayda bile iyimser , mantıklı yönler aramaya çıkarım. Neyse ablam var benim uzaylizekiye.blogspot.com semalarında ikamet eder kendisi bu sene Fransa'ya gidiyor.Bu güne kadar ne dediyse yapmasıyla meşhur olan uzaylizekiye Montpellier'de ikamet edicek bir sene boyunca , niyetim kendisinin yanına uçmak bahar ayları civarında. Bunu ilk başta bir hayal olarak görebilirsiniz pek tabii benim için de öyleydi fakat oturup konuşunca , neden olmasın ki ? soruları oluşuverdi matmazelle aklımızda. Dedik onu da yaparız , bunu da yaparız , açıkçası biraz uçtuk ama sonrasında mantıklı fikirleri ortaya sunduk , aklımızın yattığı yerde buluştuk .
Sonra konuştukça farkettim ki ben özlemişim hayal kurmayı , hayal kurarken aptal aptal gülümsemeyi.Öyle işte.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder