7 Eylül 2010 Salı

Hani bazen yeter diyorum



Konuya bodoslama giricek olursam , ben şahsen dünyanın en şanssız insanlarından biri olduğuma inanmaktaydım uzun yıllardır , hepte ulan bu seferde şanslıydım diyebiliceğim bir olay bekledim ama yok anacım , olmuyor işte. Bunu çeşitli örneklerle açıklamak isterim sizlere değerli okurlar , zaten üç beş kişisiniz , her okuyanda bi geri dönüş yapıyo sağolsun :) Bu şanssızlık sadece ben de değil pek sevgili şu sıralar Montepellier'de yaşamakta olan ablamda da vardır , kendisi iki yıl önce Bordeaux'ya gitmeden bir gün önce ayağını çatlatmayı başarmıştı.Neyse kendi şanssızlığımdan örnek vericek olursam , lisenin başında okul numaram 666 geldi , baştan mesajı verdiler zaten bana. Lise hayatından hatırlanıcak şanssızlıklar olarak , herkes konuşurken küfür etmiştir de ben öyle ağzından küfür çıkmasına pek bi özen gösterdiğimi düşünürüm , ancak ne zaman sıçtımının sınıfında ağzımdan öyle bişi çıkıcak olsa ani bir sessizlik olur , herkesin o muhteşem sözleri duyması için uygun ortam hazırlanmış olurdu.
Bahis oynuyorum , hatta baya bi müptelayım diyebilirim , benim oynadığım maçlar , oyunlar da inanılmaz sürprizler olur , beklenmedik olaylar yaşanır her daim ama okuyucu kitlem siz cancağızlarım dişi olduğunuzdan pek ilgilendirmiyor sizi bu kısım o yüzden özet geçiyorum .
Son olarak şanssızlığımı ya da dünyanın en saçma şansına sahip oluşumu örneklemem gerekirse , uzun uzun yolculuk yaptığımdan mütevellit bolca radyo dinleme şansına eriştim , hani yol şarkıları derler ya işte öyle şarkılar biraz slow olur sizlerin de bildiği gibi , ne zaman desem hıh şunu da çal ağzıma yüzüme sıç bu araba da zaten uyku uyumamışım iyice bombok et kafamı dediğim anda o muhteşem şansım beni yalnız bırakmayarak gerekli şarkıları çalmış , ağzıma sıçmıştır efenim.

1 yorum: