Geldim kocaeline , hiç öyle büyük filan yazamıcam adını kusura bakmasınlar büyük şehir tamam da böyle dağınık , havası pis ve denizi kullanamayan şehir mi olur arkadaş ? Bir kere şehir de iktidarın etkisi sonuna kadar hissediliyor , alkol satan bakkal bulması bile bir mesele , cafeler barlar deseniz aynı şekilde gözüküyor (henüz test aşamasında bu bölüm). Şu bir haftayı bırakıp internetime kavuştuğum , sıcacık odamda hayvani sandalyemle oturduğum günlerde üniversiteme bir kere gitmiş olduğumdan pek ahkam kesemiciim pek değerli okurlarım , sizlere daha çok evde yaşamanın zorluklarından bahsedebilirim.
Evet yani eve çıkmayı ben istedim şimdi yalan yok , pişman falan da değilim , hatta çoğu iş göründüğünden kolay ama bir mesele var ki halledilmesi gerek ; çamaşır. Yok arkadaş sıfır modeli 350 lira olan makineler için 300 lira isteyen spotçuya lanet olsun , öğrenci mevsimi diye fiyatları coşturmuş çakallar. Evde yaşamak ilginç , farklı yani tek başına yaşamak benim gibi tüm hayatını asalak olarak geçirmiş olanlar için çok ilginç hakikaten . Geçen gün çamaşır çitelerken belimi incittim sanırım ama bunlar olucak , öğrenicem yavaş yavaş. Adam olucam ben inanıyorum.
Sosyal yaşam olarak Kocaeli'nde bir adet yürüyüş yolu var , etrafında dükkan falan , cafeler fena değil ama alkol almak istiyorsanız alternatifleriniz 2-3 yeri geçmiyor gibi gözüküyor.Yürüyüş yolu ise Eskişehir Hamamyolu'na benzemekte birazcık.Yemek alternatifi olarak şehir tatmin etti beni arkadaş , çok çeşitli yemekler var gerçekten ve güzel de yapıyor adamlar. Parasını veriyosun gerçi ama olsun , bir de şehrin önemli bir tarafı dolmuşta bile kentkart geçiyor arkadaş ! İstanbula yakın hem trenle 1.5 saatte Haydarpaşa'da inebiliyorsun. Kocaeli güzel gibi İzmir'den gelen biri olarak yadırgıyorum hala ama fena değil işte dedim bir haftada , kızları ilk başta bence vög dediysem de arada tek tük gördük güz--aah vurmayın tamam. Öptüm bye.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder