25 Aralık 2010 Cumartesi

artıkın benden adam olmaz gari

ortaköydeyim şu anda , ablamın pek cefakar erkek arkadaşının evinde , adamcağız sabah akşam çalışıyor , çok üzülüyorum ona her geldiğimde mutlaka yemek filan yapmaya çalışıyorum neyse.
pek sevdiğim arkadaşım ezgi'den bahsetmiştim biraz , onun doğum günüydü , açıkçası beklenin altında geçen bir aktivite oldu fakat ayşegül aldinç'i görmek nasıl diyeyim ya böyle dibim düştü kadını görünce blog.ezgi diyorduk , ona doğum gününde çok güzel bi sürpriz hazırlamak istemiştim , ablamdan araklayarak yine çok sevdiğim deniz için yapmıştım bunu zamanında tecrübeliydim yani , ancak bu sefer klasik konseptin dışına çıkıp işin için non-turkish speakers eklemeyi düşündüm (evet ingilizce biliyorum tripleri) neyse efendim bunun için öncelikle kamera olmalı elimizde bir şekilde buldum ancak ben şanssızlığın dibine vurmuş bir insan evladı olaraktan o kameranın şarj aleti ve kaseti olmadığını öğrenince hiç etkilenmedim bu durumdan. kameranın şarjı , kasedi vs yerleştirilirken biliyorum yine çalışmıyacak diyorum içimden nitekim öyle de oldu , tuna kiremitçi'yi gördüm video için rica edicektim ama bir an durdum " gerizekalı kameran çalışmıyo ki dedim" neyse böyle kötü anılardan sonra izmite yuvama döndüm. yuva dediğimde eşşek kadar ev yani kocaman , evden çıkmıyorum , sanırım ben ev diyebildiğim her yeri çok seviyorum ve gerek kalmadıkça dışarı çıkmak istemiyorum. insanlar asosyal olarak niteleyebilir bu davranışı ama zaten sosyal olmak istemiyorum ki ? beni görmek istemeyen insanların arasına kendimi zorla kabul ettirmeye çalışıcak değilim , ben evimde mutlu mesut yaşarım kendi halimde . sıcak çikolatamı yaparım ooh mis. izmite döndüm ezgi'nin hediyesiyle uğraşıyım derken kamerayı çalıştıramadım bi türlü , daha önceki hediye hazırlama aşamalarında eşten dosttan gayet güzel yardımlar gelmiş işin üstesinden kolaylıkla gelebilmiştim ama şimdi o kadar zor geldi ki her şey ve bir de çok güzel bi sınavım olduğundan dolayı mahçup oldum , yapamadım bu sürprizi zamanında. ama gün gelicek bunu da yapıcam kaçarı yok. neyse efenim mahcup olmanın öte yanında bir diğer deniz var hayatımda (çok var onlardan , azalıyolar gerçi) canım dostum benim hayatımı etkilemiş insan yani çok seviyorum onu da. odtü'de okuyor kendisi , ne yaptıysam ne ettiysem istanbul'da bir yer yazdıramadım hatuna. neyse geçen hafta vesileyle istanbul'a gelmiş boğaziçi bebek kampüsüne bende göreyim canım dostumu diyerekten madem o bana gelemez ben ayağına giderim hiha dedim ama gelme dedi , öyle deyince bi burkuldum , yani üzüldüm değil de nasıl diyeyim size böyle bi garipsedim bu durumu neyse efenim gitmedim sonra akşam da çok uykum vardı zaten erkenden uyuyakaldım. geçtiğimiz yazıda ezgi beni ekti görüşemiyorum dedikten sonra bir de böyle bir enstantene yaşayınca çok korktum ben blog , ya kimse beni sevmiyosa ?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder