5 Şubat 2012 Pazar

do you believe in consequences ?

itiraf edin , bilmiyordunuz consequence'in nasıl yazıldığını ?
neyse ukalalığın lüzumu yok , beni sevenlere özel bi durum o.
insan bazı şeylerin değerini yitirmeye yakın ya da yitirdikten sonra anlar ya , bir yer ait olabilme duygusuda bunlardan birisiymiş. izmir'e , karşıyaka'ya 15 sene burada yaşadığım müddette çok bağlanamadım , olmadı. kime gidip ben izmir , karşıyaka'lıyım demek anlamlı ki şu civarda ? zaten herkes aynı yerin çocuğu.
ama geldi zaman geçti zaman , ben üniversiteye başka şehirlere okuma bahanesiyle gittim , o zaman işler değişti. ilk senemde yine öyle aşırı bir özlem olmasa da ufaktan ufaktan ben izmir karşıyakalıyım söylemleri baş göstermişti. zaten zorunlu şekilde burda geçirdiğim ayları filan anlatmaya gerek yok , hepiniz biliyorsunuz zaten.
ancak ilk defa uzun süre gelemeyince karşıyaka'ya özlem ben de feci noktalara ulaştı sevgili okuyucular , öyle ki izmir'e neredeyse 5 ay süresince hiç adım atmadım. her gördüğüme izmir karşıyaka'yı övmeler , karşıyaka lafı geçince ortamda bir uzaklara dalmalar filan başladı ben de ki tanıyanlar bilir , öyle bi aidiyet duygusu herhangi bir şeye karşı geliştirememiştim bugüne dek.
ne var ulan bu karşıyaka'da ? diye düşünenler için , aslında çok farklı bişi yok sizin memleketlerinizden , ama işte her sokağında her parkında(!) ayrı ayrı hatıraları var. bi numarası olmayan , albenisi olmayan şu cennet yerde sanırım insanları ve beni özleten şey , evinin sıcaklığı ve onun sana getirdiği huzur duygusu. Kafan o kadar rahat oluyor ki Karşıyaka'da özellikle gece dolaşırken , hele bir de kafan güzelse değmesinler keyfine , sıkıntın derdin olsa da olsun , o bile burda daha güzel çekiliyor. İyi ki gelmişim dedim ilk defa Karşıyaka için , keşke uzun süre hiç gitmesemle birlikte..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder