1 Haziran 2012 Cuma

filimsel

günlerin verdiği boşlaşma isteğinden ve canım dizilerimin sezon finallerini yapmasının ardından izleyecek bir şey bulamam sonucu kendimi arşivde kalan izlenmemiş filmlere adadım. üç dört tanesini izledim şimdiye dek , kısa kısa yorumlamak isterim


labirent : güzel film , en azından türk işi aksiyon bu kadar oluyor. beklentilerime oranla gayet hoştu benim için , tek göze batan kısım meltem cumbul'un kötü oyunculuğuydu.



bizim büyük çaresizliğimiz : çok enteresan , çok farklı bir film , ilker aksum müthiş oynamış . iki erkek arkadaşın muntazan giden hayatlarına giren bi kıza karşı yaklaşımları , ona karşı davranışları çok bizden olmasa da çok gerçekçiydi. izleyin izlettirin.


dedemin insanları : güzel hikaye ama işte o amayı söyleten çağan ırmak'ın o iğrenç klişe yönetmenliği. hep bi hüzünlü , ağlatan son yapma çabası var adamda. babam ve oğlum , ıssız adam ve şimdi de bu film , ilk başta ne güzel hikayeyi sunuyor diyorsunuz ama adam piyasa için film yapar olmuş. bizim damarımıza girmeyi iyi biliyor ,ordan yürümeye çalışıyor. çetin tekindor ölmesin , çok film çeksin.


into the wild : beğenemedim. çok övdüler , çok izle dediler ben de hep ertelerdim , keşke sonsuza dek erteleseymişim. hikayesi ilk başta ilgi çekici kabul ama hayatında herhangi bir trajedi yaşamamış supertramp in ailesine böyle sırt çevirmesi benim için kabul edilemez. bilmiyorum ben belki hassasım ama , insanlardan , hayattan , toplumdan sıkılmış olabilirsin de bunun için alaska ya gidip ölmek mi gerekir beyinsiz adam ? hayır 100 günün aşkın süre bir allahın kulunu görmeden yaşıyorsun orda ,sonunda mı anlıyorsun mutluluğun paylaşıldığında gerçek bir olgu olduğunu ? bana göre olmayan filmlerden , sevenin hayatında başarılar dilerim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder