11 Ağustos 2010 Çarşamba

İki Yol




Hani bazı şarkılar vardır ya duyduğun ilk anda seni kendisine bağlar , kopamazsın , kafana vurulmuş gibi sersemlersin , düşünürsün. İşte böyle iki farklı şarkıdan bahsetmek istiyorum bu yazıda , aslında aynı şeyi söylüyorlar benim için bu şarkılar.
İlk olarak değinmek istediğim Beirut'un Rhineland ya da diğer adıyla Heartland parçası... Beirut öyle bir giriyor ki şarkıya dur hele bi soluklan yiğenim dercesine durduruyor seni.
life , life is all right on the rhine
no , no but i know , but i know
i would have no where to go
no but there's nowhere to go , to go

şarkının sözlerini anlamak pek kolay değil açıkçası , yani anlam çıkarmaktan bahsetmiyorum elbette , sözleri pek anlaşılır şekilde söylenmiyor şarkıda. ancak melodisiyle sizi orda bir heartland olduğuna ve gidilemeyeceğine öyle bir inandırıyor ki insanın içini hüzün kaplıyor. hiç görmediğim ama hep gitmek istediğim yerler var hayatta , gidemeyecek miyim acaba ? o kadar da güzel değil mi acaba ? diye sorgulatıyor kendimi bana. rhineland benim gibi bulunduğu yerden her daim memnun olmayanlar için pek iç açıcı değil aksine daha da moral bozucu bir şarkı.
Diğer şarkımız ise Yeni Türkü'den , tahmin edilebileceği gibi bir Can Yücel şiirinin bestelenmesi üzerine. Yeni Türkü'nün benim için en özel şarkısıdır Başka Türlü Bir Şey.

" baska turlu bir sey benim istedigim
ne agaca benzer ne de buluta
burasi gibi degil gidecegim memleket
denizi ayri deniz havasi ayri hava

nerde gorduklerim nerde o bekledigim
rengi baska tadi baska
bir baska yolculuk dalindan dusmek yere
yasadigindan uzun
bir tatli yolculuk dalindan inmek yere
agacin yuksekligince dalin yuksekligince
ruzgarda
ve bir yeni omur vardigin cimen yesilligince...

nerde gorduklerim nerde o bekledigim
rengi baska tadi baska..."




Aslına bakarsanız şiir kendisini anlatıyor pek tabii ama söylemek istediklerim var bununla ilgili. Diyor ya ben istemiyorum bunu , başka türlü bir şey benim istediğim , burası gibi değil , denizi ayrı , havası ayrı. Evet deniz olsun gideceğim yerde mutlaka , havası güzel olmasa gidilmez zaten. Tek isteğim şu hayatımda yeni bir döneme başlarken sonrasında "nerde gördüklerim nerde o beklediğim kız" dememek. Aslında demem için beklemem gerekir ama hali hazırda beklemekten çok uzaktayım , aksine artık karaladıklarımı yırtıp atmak , kafamdaki hayallerden kurtulmak istiyorum , başarıyorum da yavaş yavaş...
Tercihler belli oluyor blog , bense 4 yıldır hayalini kurduğum İstanbul'a çok yakınım . Gitmeyi çok istiyorum ama aklımın bi köşesinde de kendime hep kızıcam , keşke bu kadar hayallere dalmasaydın be oğlum...


1 yorum:

  1. Dedin, "Bir başka ülkeye, bir başka denize gideceğim. Bundan daha iyi bir başka kent bulunur elbet.
    Yazgıdır yakama yapışır neye kalkışsam;
    ve yüreğim gömülü bir ceset sanki.
    Aklım daha nice kalacak bu ülkede.
    Nereye çevirsem gözlerimi, nereye baksam
    hayatımın kara yıkıntıları çıkıyor karşıma,
    yıllarımı kıydığım boşa harcadığım."

    Yeni ülkeler bulamayacaksın, başka denizler
    bulamayacaksın.
    Bu kent peşini bırakmayacak. Aynı sokaklarda
    dolaşacaksın. Aynı mahallede yaşayacaksın;
    aynı evlerde kır düşecek saçlarına.
    Bu kenttir gidip gideceğin yer. Bir başkasını umma,
    Bir gemi yok, bir yol yok sana.
    Değil mi ki hayatını kıydın burada
    bu küçük köşede; ona kıydın demektir bütün dünyada.


    Bu da Kavafis'ten gelsin, umutsuzluğun dibine vur (:

    YanıtlaSil