Ankara'ya gittim efenim , gezelim görelim karış karış Türkiye ayağının bilmem kaçıncı durağı olan Ankara'da çok güzel 2-3 gün geçirdim. Bu sene Karşıyaka maçı bahane Türkiye'yi gezmek şahane mottosuyla gittiğim 8 ya da 9. şehir olabilir Ankara.
Ancak iş dönüş kısmına geldiğinde cebimdeki parayı düşüneyim , biraz da macera yaşayayım dedim. Ankara İzmit arasını otostopla gitmeye karar verdim ancak şehirlerarası otostop tecrübem olmadığı için başıma enteresan olaylar geldi ,
Ankara Bahçeli'den akşam saat 18.00 civarı yola koyuldum , ilk amaç Ankara-İstanbul otobanına ulaşmaktı , bunun içinde Ankara'nın sonuna gitmek gerekiyordu. Bineceğim otobüsleri bilmediğimden 2.5 saat kadar sürdü bu yolculuk. 20.30'da artık otobandaydım , gayet uygun bir cep bulup başladım otostop çekmeye. Şansım da vardı ancak gece otostop çekmenin bir risk olduğunun da farkındaydım , beş dakika sonra akaryakıt taşıyan tanker durdu ve aldı beni.
"İzmit'e mi ? Evet , Gel kardeş " minvalinde konuşmaların ardından yolculuğum başladı. Tanker yakıt dolu olduğundan otobanda 40 km hızı geçemiyordu haliyle ilk başta "lan bitmeyecek bu yol" diye düşündüm ama en fazla bir iki saat gecikme yaşanırdı hem geç olsun güç olmasın di mi ?
Tankeri kullanan abimizle ilk tanışma fasıllarından Adanalı olduğunu , namının Deli Kadir olduğunu öğrendim. O da bana aynı soruları sorduğunda efendi çocuk ayaklarını sürdürerekten , hafifte korkuyla muhabbeti belli seviyede tutmaya çalıştım. Malum ülkemizde tır şöförleri arasından yaygın bir biseksüel kitle var. Abiler uçanı kaçanı affetmiyorlar diye iğrenç espriler de yapılabilir bu konuda. Kadir abi benim de bu konuda korktuğumu anlayıp kısa bir hikayeyle ben öyle değilim mesajı verdi bana , içimi rahatlattı sağolsun.
Aradan 20 - 30 dk geçti artık Ankara falan kalmadı tabii , karlı dağların arasına doğru yol alırken Kadir abi bombayı patlattı ; " Kardeş biz gece Gerede'de uyuyacaz" diyerekten. Dumur olsam da çaktırmamaya çalıştım , nasıl abi diye hiç sormadım. Tek söylediğim keşke önceden söyleseydin oldu ki bunda amacım abiyi kıllandırmamaktı.
Neyse yol bitmez diyerekten muhabbete koyulduk , Kadir abi'nin anlattığının %10'unu yaşasak cinsel olarak sanırım şimdilerde AIDS , bel soğukluğu ve bilimum cinsel hastalığın pençesinde olurduk. Adam yolda olduğu süre kadar sevişmiş anlattığı kadarıyla. Mola yerine kadar abi sağolsun tüm herkesi elden geçirdi , yol boyunca da bana babacan tavırla yaklaştı ama gerçek abiliği mola yerinde ısmarladığı çirkin çorba ile yaptı. Üste para verseniz içmeyeceğiniz lokantanın en pahalı yiyeceği olan mercimek çorbasını bana ısmarlayıp kendi tahin pekmez yedi. Tahin pekmez yemesini sorgulamadım değil zira on dakika sonra aynı tankerde uyuyacaktık ama yine de ses etmedim , usul usul çorbamı içtim.
Ardından Kadir abi hadi yatalım artık deyince inceden inceye gerildim ben. Neyse ki tankerde alt ve üst yatak vardı , Kadir abi alt tarafta uyurken bana da üst tarafı hazırladı. 23.30'da uyumaya başlayan Kadir abi'nin ardından ben göt korkusundan uyuyamadım tabi ki. Saat 01 - 02.30 arası kestirmem sonucu saçma sapan bir rüyayla uyandım ve bu saatten itibaren Kadir abi uyanana dek nöbet tuttum Ara sıra Kadir abi'ye çaktırmadan bakıp kafamı geri çekmelerimi görse işler değişir mi tankerde diye korktum , sesimi çıkarmadan sabaha kadar oturdum öyle tankerin içinde. Sabah yine babacan tavırlarıyla önce çay ardından kahvaltı ısmarlayan Kadir abi saat 12.00 civarında beni İzmit'te indirdiğinde tankerler , tırlar ve kadınlar hakkında çok şey öğrendiğimi anladım. Şimdi yine yollardadır Kadir abi , yine yanındaki birilerine çılgın seks hikayelerini anlatıyodur. Yolu hep açık olsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder